1970'lerde temeli atılan Ciasal İslam dinciliği ve takiyeciliğinin en örgütlü boyutu olan Fethullah Gülen Cemaati 17-25'te veya 15 Temmuz'da FETÖ olmadı. Bu örgüt ya en başından beri FETÖ'ydü ya da bugün de dahil hala Gülen Cemaati'ydi.
Fethullah Gülen'in Ülkeye dönmesinin; yol ortaklığına dayanan hasret, coşku ve kararlılıkla çağrısını yapanlar bugün hoca efendilerini terörizm ile itham ederken zamanında hoca efendilerine Fettoş diyenlere kendileri veya başkaları türlü işkenceler uyguluyordu.
Melun Fettoş'un sözde cemaati, Mason - Siyonist yapıların tipinde örgütlenip ülkenin dört bir tarafını işgal ederken işlerini daha rahat halledip kolayca at sürebilmek için, belki de dış mihrakların emri ile iki bin yıllık Türk Silahlı Kuvvetlerini bitirme noktasına getirme pahasına sözde Ergenekon kisvesi altında bu ülkenin şerefli askerlerini ölüme sürükledi.
Hakimden paşaya, kapıcıdan maşaya birçok insanın dini temellere dayanan saf duygularla veya olayın ciddiyetinin tastamam bilincinde olarak güçlendirdiği bu yapılanmanın tehlikesini; buluğ çağına ulaşmış ve ortalamanın en azından aşağı seviyesinde olmayan vatandaşlar öngörebilirken bu ülkeyi yönetenler kandırıldığını ifade etti.
Kandırıldığını söyleyenlerin ve kandırıldıklarına kananların; eğer döneminde yaşasaydı çağının ötesinde kişiliği yüzünden sevmeyeceği, bugün cehaletlerinden ötürü sevdikleri, değerli atamız Fatih Sultan Mehmet Han'ın babasına yazdığı rivayet edilen mektubu hatırlatmak isterim. 'Padişah sizseniz tahta geçiniz eğer padişah bensem emrediyorum derhal tahta geçiniz.'
Yönetenlerin biz vatandaşlara hizmetkar olduğu ve bunu defalarca ifade ettiği bir sistemde; hududumun farkında olan, tarihini iyi bilen sade bir Türk vatandaşı olarak son derece haklı ve gerçekçi bir talepte bulunuyorum. 'eğer FETTOŞ'a kanacak kadar şakirsen bizi yönetecek donanıma sahip olmadığın için görevini derhal bırak eğer FETTOŞ ile işbirliği yapan takiyyeci bir şakirtsen kandırıldığını söylerek kitleleri kandıran bir adamsan o görevi hak etmediğin için istifa et.'
En baştan beri Fettoş diyip cemaat kisvesi altında paralel yapılanmayla terörist bir grup olduğunun bilincinde olduğumuz Gülen Cemaati'nin iktidar tarafından FETÖ olarak ilan edilmesi, mevcut iktidar adına son derece kazançlı oldu.
FETÖ'nün hak ehli ve faydalı sayıldığı dönemlerde, devlete ne kadar sızmanın olduğunu tam bilemediğimiz için geçmişte yaşanan gerek iç politikada gerekse dış politikada türlü türlü skandalın faturası FETÖ'ye kesilip iktidar için kolayca sıyrılma imkanı doğdu. Ayrıca mevcut iktidarı çeşitli yönlerden, kendince haklı sebeplerce, ifade özgürlüğü kapsamını suistimal etmeden eleştiren insanları bile yıldırmak, korkutmak ve durdurmak için gayet rahat FETÖ'cü damgası vurulur hale geldi. Ülkenin yarısına varacak kadar ciddi bir kısmını, hele hele hocaefendi sayıdıldığı günlerden FETÖ olarak adlandırıldığı günlere kadar herhangi bir ilişkileri olmamasına rağmen, FETÖ'cülükle itham etmek o insanlara yapılan bayağı bir haksızlık olmak bir yana dursun, bu FETÖcü damgasını sıradanlaşan bir hakaret haline getirerek FETÖ olayının ve olası emsallerinin ciddiyetini de azaltan korkunç bir faaliyettir.
Bu ülkenin 17-25 ve hatta 15 Temmuz'dan önce Gülen'e Fettoş demiş cesur, namuslu ve akıllı vatandaşlarını kimse FETÖ'cülükle itham edemez. Hele ki geçmişleri şaibeliyse.
Ancak ve ancak seküler değerler ışığında el birliğiyle muassır medeniyetlerin seviyesinin üzerine çıkarabileceğimiz Türk milleti, ne gülenlerin, ne meclis oylamasında sırıtanların, ne meczupların, ne de vatandaşa hakaret edenlerin zulmüne boyun eğmeyecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder