Daha önce bir yazımda bahsettiğim üzere insanların hazlarını beslemek için yaşadığını düşünüyorum. Bu başlıkta mevzubahis yazıya çok atıf yapacağım için linkini buraya bırakıyorum. https://alpirin.blogspot.com/2023/09/i-zafiyet-teorisi-insan-ne-icin-yasar.html
İnsanın özünde iyi ya da kötü olduğu konusu binlerce yıldır tartışılan ve de binlerce yıl daha tartışılacak önemli bir konudur.
İnsanlara ve çevreye zarar vermek kötülüktür. Otokontrolünü sağlayamayan, etiği ve ahlakı umursamayan, empati yapmayan, hazza ulaşmak için her yolu mübah sayan, benim yaptığım haz tablosunun zaaflarına düşen insanlara haklı olarak kötü diyoruz. Eğer ki pişmanlık duyulmuyorsa tüm bunları yapanlar çevreye ve diğerlerine kötülük yaparken kendi hazlarına hizmet ettiği için kendilerine iyilik yapmış oluyorlar.
İnsanlara ve çevreye fayda sağlamak iyiliktir. Otokontrolünü sağlayan, etiği ve ahlakı umursayan, empati yapan, bir anlık hazlara ulaşmak için her yolu mübah saymayan, benim yaptığım haz tablosunun zaaflarına düşmeyen insanlara haklı olarak iyi diyoruz. Peki bu insanlar gerçekten başkaları için mi yoksa kendileri için mi iyi olmayı seçiyor?
Haz kavramı daha çok anlık ve hedonist zevklerle bilinse de ben uzun sürece yayılan tatmin hislerini, manevi yönleri ve iyilik ile açıklanan her türlü kavramı da haz kategorisinde değerlendiriyorum. Haz tablosunda manevi yönü kuvvetli olanlar, insanları incitecek hazların zaaflarına düşmeyi çoğunlukla reddederler. Çünkü anlık hazlarla belki tatmin olacak olsalar bile manevi hazlarının ve huzurlarının zedeleneceğinden dolayı genel bir tatminsizlik içerisinde boğulacaklarını bilirler. Zafiyete varan hazların esiri olmamalarının sebebi manevi hazlarından feragat edememeleri yüzündendir.
İnsanların görünürde kendilerine hiçbir fayda getirmeyecek olan iyiliklerinde bile menfaat vardır. Mesela deprem için bağış yapmak, isimsiz bir hayırsever olarak öğrencilere burs vermek, kimsenin olmadığı bir yerde hayvanları beslemek...
Bunların ne gibi bir menfaati olabilir?
Bu iyilikleri yapanlar sadece kendi manevi hazlarına hizmet ediyorlar. Bu iyilikleri yapıyorlar çünkü gece yastığa başını koyduklarında huzurlu uyuyorlar, kendilerinin ne kadar iyi bir insan olduğunu düşünüp kendileriyle gurur duyuyorlar, kendi vicdanlarına bir sadaka verip vicdan azabı yükümlülüklerinden kurtuluyorlar.
Sözün özü kötülük kadar iyilik de hazlarımıza hizmet eder. Kötülük kadar iyilik de bencilce yapılır. İyiliğin hiçbir zaman motivasyonu başkaları olmamıştır, sadece bireyin kendisi için bir tatmin olmuştur.
Kötüler anlık zevklerine ve zaaflarına hizmet ettiği için bencildir, iyiler ise iyilik yapmış olmanın tatmini için iyidir, bu yüzden bencildir. Dünyada hiçbir şey kesinlikle ama kesinlikle başları için yapılmaz, yapılamaz. Bu insanın doğasına aykırıdır, her bir eylemimizin altında gizli veya açık olarak çok derin bir bencillik yatar.
Bu yazıdan etiğin ve ahlakın eleştirisi, iyiliğin kötülük ile aynı şey olduğu çıkarılabilir fakat bunu asla istemem. Eğer ki kendi hazlarımıza hizmet edeceksek en azından başkalarının da çıkarlarını ve haklarını gözeterek bunu yapalım. Anlık zaaflarımıza değil bir ömür boyu süren manevi hazlarımıza hizmet edelim. Sadece kendi çıkarlarımız için değil, toplumun çıkarları için bencil olalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder